dönüm noktası

Meanings of "dönüm noktası" in English Turkish Dictionary : 47 result(s)

	Category	Turkish	English
Common Usage
1	Common Usage	dönüm noktası	milestone n.
Parliament has now reached a major milestone in its consideration of this proposal. Parlamento şimdi bu teklifi değerlendirirken önemli bir dönüm noktasına ulaşmıştır. More Sentences
2	Common Usage	dönüm noktası	turning point n.
The future will tell whether Laeken has been an historic turning point. Laeken'in tarihi bir dönüm noktası olup olmadığını istikbal gösterecektir. More Sentences
General
3	General	dönüm noktası	climax n.
Tom doesn't know the difference between climax and climacteric. Tom dönüm noktası ile yaş dönümü arasındaki farkı bilmiyor. More Sentences
4	General	dönüm noktası	breakthrough n.
The directive will signify a breakthrough for both climate change and emissions trading. Direktif, hem iklim değişikliği hem de emisyon ticareti için bir dönüm noktası anlamına gelecektir. More Sentences
5	General	dönüm noktası	watershed n.
The Joint Parliamentary Assembly is at a watershed. Karma Parlamenter Asamble bir dönüm noktasındadır. More Sentences
Colloquial
6	Colloquial	dönüm noktası	watershed n.
The Joint Parliamentary Assembly is at a watershed. Karma Parlamenter Asamble bir dönüm noktasındadır. More Sentences
Trade/Economic
7	Trade/Economic	dönüm noktası	turning point n.
The future will tell whether Laeken has been an historic turning point. Laeken'in tarihi bir dönüm noktası olup olmadığını istikbal gösterecektir. More Sentences
Politics
8	Politics	dönüm noktası	turning point n.
The future will tell whether Laeken has been an historic turning point. Laeken'in tarihi bir dönüm noktası olup olmadığını istikbal gösterecektir. More Sentences
Technical
9	Technical	dönüm noktası	turning point n.
The future will tell whether Laeken has been an historic turning point. Laeken'in tarihi bir dönüm noktası olup olmadığını istikbal gösterecektir. More Sentences
10	Technical	dönüm noktası	milestone n.
Parliament has now reached a major milestone in its consideration of this proposal. Parlamento şimdi bu teklifi değerlendirirken önemli bir dönüm noktasına ulaşmıştır. More Sentences
General
11	General	dönüm noktası	crossroads n.
12	General	dönüm noktası	crunch time n.
13	General	dönüm noktası	catastrophe n.
14	General	dönüm noktası	crossroad n.
15	General	dönüm noktası	crisis n.
16	General	dönüm noktası	climacteric n.
17	General	dönüm noktası	crux n.
18	General	dönüm noktası	historic moment n.
19	General	dönüm noktası	landmark n.
20	General	dönüm noktası	defining moment n.
21	General	dönüm noktası	peripeteia n.
22	General	dönüm noktası	corner n.
23	General	dönüm noktası	milepost n.
24	General	dönüm noktası	decisive moment n.
25	General	dönüm noktası	dividing point n.
26	General	dönüm noktası	eye n.
27	General	dönüm noktası	head n.
28	General	dönüm noktası	hinge n.
29	General	dönüm noktası	rosetta stone n.
30	General	dönüm noktası	climacter [obsolete] n.
31	General	dönüm noktası	corner n.
32	General	dönüm noktası	snapper n.
Colloquial
33	Colloquial	dönüm noktası	it's crunch time expr.
Idioms
34	Idioms	dönüm noktası	watershed moment n.
35	Idioms	dönüm noktası	nut-cutting time n.
36	Idioms	dönüm noktası	fork in the road n.
Trade/Economic
37	Trade/Economic	dönüm noktası	epoch-making n.
Technical
38	Technical	dönüm noktası	change point n.
39	Technical	dönüm noktası	point of contraflexure n.
40	Technical	dönüm noktası	end point n.
41	Technical	dönüm noktası	cusp n.
42	Technical	dönüm noktası	point of contrary flexure n.
Medical
43	Medical	dönüm noktası	inflexion point n.
44	Medical	dönüm noktası	end-point n.
45	Medical	dönüm noktası	inflection point n.
Social Sciences
46	Social Sciences	dönüm noktası	rite-of-passage n.
Archaic
47	Archaic	dönüm noktası	verticle n.

Meanings of "dönüm noktası" with other terms in English Turkish Dictionary : 23 result(s)

	Category	Turkish	English
General
1	General	(dönüm noktası) olmak	mark v.
That exhibition marked a turning point in her career. Bu sergi onun kariyerinde bir dönüm noktası olmuştur. More Sentences
2	General	dramda kritik dönüm noktası	peripeteia n.
3	General	kişinin hayatındaki ani dönüm noktası	road to damascus n.
4	General	dönüm noktası olmak	culminate v.
5	General	dönüm noktası oluşturan	climacterical adj.
6	General	dönüm noktası niteliğinde	climacterical adj.
7	General	dönüm noktası olan	crossover adj.
Colloquial
8	Colloquial	hayatta 30, 40, 50 vb. gibi dönüm noktası sayılan yaşlar	the big (number)-o n.
9	Colloquial	hayatta 30, 40, 50 vb. gibi dönüm noktası sayılan yaşlar	the big-o n.
10	Colloquial	hayatta 30, 40, 50 gibi dönüm noktası sayılan yaşlar	the big -o n.
Idioms
11	Idioms	hayatının/yaşamının dönüm noktası	milestone in someone's life n.
12	Idioms	hayatındaki/yaşamındaki önemli bir dönüm noktası	important milestone in someone's life n.
13	Idioms	(birinin) hayatındaki (önemli) bir dönüm noktası	(important) milestone in (one's) life n.
14	Idioms	hayatın/yaşamın dönüm noktası	milestone in life n.
15	Idioms	(dönüm noktası sayılan 30, 40, 50 gibi yaşlardan) biraz genç	the sunny side of (an age) n.
16	Idioms	(dönüm noktası sayılan 30, 40, 50 gibi yaşlara) henüz gelmemiş	the sunny side of (an age) n.
17	Idioms	yaklaşık 30, 40, 50 gibi (dönüm noktası sayılan) bir yaşta	the sunny side of (an age) n.
Speaking
18	Speaking	dönüm noktası niteliğinde olay	your road to damascus expr.
Trade/Economic
19	Trade/Economic	krizin dönüm noktası	crunch n.
Technical
20	Technical	dönüm noktası tayini	end-point detection n.
Pathology
21	Pathology	gecikmiş dönüm noktası	delayed milestone n.
History
22	History	(antik roma'da) dönüm noktası	milliary n.
Modern Slang
23	Modern Slang	kişinin yaşadığı psikedelik bir deneyimde onun için önemli olan/dönüm noktası olan bir an	acid moment n.